Prof. Dr. Hakan Oğuztürk, İngiltere'de koronavirüsün mutasyona uğramasıyla daha bulaşıcı hale gelmesini değerlendirdi. İngiltere'de virüsün mutasyona uğraması konusunda iki parametre ile ilgili net bir verinin henüz açıklanmadığını belirten Prof. Dr. Oğuztürk, "Deniliyor ki, 'bu virüs yüzde 70 oranında daha fazla bulaştırıcılığa sahip'. Ama mutasyonlar aşı çalışmalarında, tedavi veya herhangi bir şekilde takipte bizi sıkıntıya sokabilecek sürece sebebiyet verebilir mi, bu konuda net bir veri söz konusu değil. Mutasyonları şu şekilde değerlendirebiliriz; iyi yönde de bir değişiklik söz konusu olabilir, kötü yönde de olabilir. Koronavirüs bir RNA virüsü. Bunların özelliği noktasal mutasyonların çok sık olarak gerçekleştiği bir virüs grubundan olması. Bu anlamda 4 bine yakın mutasyonun şu an itibarıyla araştırılıp açığa çıkarıldığı ifade ediliyor. Bu anlamda, bu virüsün mutasyona uğraması ile 'kesinlikle biz daha kötü bir sürece gireceğiz' şeklinde bir yorumlama yapılması gerçekçi olamaz. Tedbir amaçlı yapılanlar doğru. Sadece bizim ülkemiz bu uçuşları kısıtlamadı. 15 ülke İngiltere ile ilgili uçuş bağlantılarını sıfırlamış durumda" dedi.
'AŞI ÇALIŞMALARINDA SIKINTI YARATMAZ'
'OCAK SONUNDAKİ RAKAMLAR, BİZE YOL GÖSTERECEK'
Prof. Dr. Oğuztürk, okulların yüz yüze açılması gibi bir durumu gerçekçi bulmadığını, ancak yarıyıl tatilinden sonraki süreçte parça parça bir düzenlemenin söz konusu olabileceğini bildirdi. Bunda kendilerine yol gösterecek parametrenin aşı uygulamalarından sonraki hasta sayısının azalması durumu olacağını kaydeden Prof. Dr. Oğuztürk, "Buna ek olarak bizim bu virüs ile tedbirlere uyarak, kurallara riayet ederek rakamları azaltma durumumuz okulların açılmasına katkı sağlayacaktır. Ocak sonundaki rakamlar, şubat başındaki rakamlar bize yol gösterecektir diye düşünüyorum. Ama Covid ile mücadele, sizin her şeyi kapatarak başarılı olmanızı sağlayacak bir mücadele olamaz. Dünyanın hiçbir ülkesi bu şekildeki bir tedbiri uzun sürekli uygulayamaz. Üretimin de eğitim de uzun sürekli devam etmesi gerekiyor. Biz bu anlamda bu dengeyi sağlayarak insanların üretim ve eğitim faaliyetlerini de eş zamanlı olarak devam ettirebilecek uygun tedbirleri almak zorunda olabiliriz. Bu anlamda süre içerisindeki rakamların ciddi anlamda bir risk oluşturmayacağı kanısına varılırsa ikinci periyotta okulların açılmaması için hiçbir gerekçe yok diyebiliriz" ifadelerini kullandı.
Güncelleme Tarihi: 21 Aralık 2020, 16:29